Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beyoğlu’ndaki Rixos Tersane İstanbul’un açılış töreninde konuştu.
Fettah Tamince’ye yatırımları dolayısıyla tebrik eden Erdoğan, “İstanbul çabalarımız sonucunda hamdolsun bugün kültür ve kongre turizmi açısından dünyanın gözde destinasyonlarından biri haline geldi.” tasarruf kullanıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükümetleri döneminde NATO Zirvesi, Birleşmiş Milletler İnsani Zirvesi, 13. İslam Zirvesi, 3. Türkiye Afrika Ortaklık Zirvesi, Türk resimleri Teşkilatı 8. Zirvesi gibi pek çok uluslararası toplantıya İstanbul’da ev sahipliği süreleri hatırlatılarak şöyle devam etti:
“İŞ DÜNYASINDA DA İMTİYAZLILARIN TAHAKKÜMÜNE SON VERDİK”
*Hükümet olarak bugüne kadar yatırımcılarımızın daima yanında olduk. bölgesi için çalışan, istihdam sağlayan Türkiye ekonomisine katkıda bulunan herkesi hüsnüniyetle destekledik.
*Sermayenin renklere yansıması, sadece belli çevrelerin devletinden destek bulduğu, hayatın her alanında olduğu gibi iş dünyasında da imtiyazlıların tahakküm kurduğu eski anlayışa son verdik. Her zaman şunu söyledi.
*Bizim için yerli, yabancı yatırımcı yoktur. Türk ekonomisine katma değer üreten yatırımcı vardır. İş çevrelerimizin önünü açmak milletimize karşı görevimizdir. Yılda veya yurt dışında elde ettiği kazanç yine Türkiye ekonomisinin verimliliği için kullanan tüm müteşebbislerimizin yanındayız. Bundan sonra da iş dünyamıza destek uygulamaları devam etmektedir.
“MAALESEF GEREKEN ÇALIŞMALAR YAPILMADI”
*Türkiye olarak turizm konusunda dünyanın en güçlü potansiyeline sahip ülkelerden biriyiz. Sağlık turizmi, kültür turizmi, inanç turizmi, kış turizmi, doğa sporları gibi geniş bir yelpazede ciddi olanaklar mevcuttur.
*Ancak sizin de bildiğiniz gibi uzun süreler bu seçenekleri değerlendiremedik. Turizm dendiğinde bir dönem boyunca sadece deniz, kum, plaj, güneş anlaşıldı. Ama buna rağmen her biri tabiat harikası sahillerimizle ilgili maalesef yapılması gereken çalışmalar yapılmadı.
*Kültürel bakımımız zaten kaderine terk edilmiş durumdaydı. Bilhassa Selçuklu ve Osmanlı eserlerinden birkaçı istisna dışında turistik bir değer olarak görülmüştü. 2002’den itibaren bu yanlış gidişi değiştirmeye karar verdik.
*İktidarımız döneminde turizmi inşa etmek bir alan olarak görüldü ve devrim niteliğinde adımlar attık. Turizmi 12 ay yayma hedefimiz çerçevesinde sadece sahil turizmini değil tarih, inanç, kültür, doğa, sağlık, gastronomi gibi kritik alanlarda da vizyonel çalışmalar yürütüyoruz.