CHP AKP’nin tuzağına düşüyor!
Yerel seçimlerin üzerinden daha 20 gün geçti!
CHP’deki bir grup, başarının partideki “Büyük Değişim” nedeniyle yaşandığını iddia ediyor!
İş öyle değil, CHP İmamoğlu ve Yavaş rüzgarıyla yükseldi!
Bundaki en büyük etken ise ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum!
70 yaşında insanlar sabahın erken saatlerinde ucuz et kuyruğuna giriyor, halk ekmek büfelerinin önü alabildiğine kuyruk hiç görülmediği kadar!
Emekliler kendilerine reva görülen 10 bin TL ile geçinmeye çalışıyor!
(Diğer tarafta halkın kendisi olduklarını belirtenler ıstakozlar yiyor, 562 bin TL’lik saatler takıyor)
Ekonomi bu haldeyken dahi Türkiye genelinde yüzde 37,76 oy aldı CHP, AKP ise yüzde 35.48!
Bu halde bile yüzde 2 fark atabilmişler ama garip bir zafer edasındalar!
Uçtuk kaçtık diyenlerin aldığı oy bu!
Velev ki CHP’nin halkta artık bir karşılığı var diyelim, peki hangi CHP?
Atatürk ilkelerinden uzaklaşan, cumhuriyetin temel değerlerine sahip çıkamayan, genel başkanın Şeyh Said’e hain diyemediği, “Özgür Kürdistan” naraları atan “sanatçı”ların elini öptüğü CHP mi?
Kılıçdaroğlu’nun ikinci cumhuriyetçilerle doldurduğu, 10 Aralıkçıların yönetimi ele geçirdiği CHP mi?
“Atatürk demek yerine Gazi Mustafa Kemal demeyi tercih ediyorum” diyenlerin il başkanı yapıldığı CHP mi?
Atatürk’ün kurduğu parti, Atatürk düşmanlarıyla, Tunceli’ye “Dersim” diyen kara zihniyetle dolduruldu!
Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini atan partini içi liboş Kürtçülerle doldu!
Neredeyse “Türk” denilmesi yasaklanacak duruma geldi partide!
Türkiye Cumhuriyeti’nin aleyhinde hangi faaliyet varsa CHP susuyor hepsine karşı!
Bu ülkenin kurucu partisinin başında oturanlar cumhuriyetin birlik ve beraberliğe karşı girişilen girişimlere karşı da sessiz!
Sessiz kala kala birinci parti olmaya çalışıyorsunuz ama ülkenin yarısı elden gidecek pek de umurunuzda değil anlaşılan!
Örneğin, AKP’den CHP’ye geçen Beyoğlu Belediyesi’nin yeni başkanı İnan Güney, Arapça tabelaların kaldırılması hususunda, “Gaddar olmak istemem, tartışmaya açıp görüşleri duymak isterim” diyor!
Türkiye’nin demografik yapısını değiştirmeye yönelik bir hamle olduğu belli olan sığınmacı politikasıyla ilgili bile kuru popülizm yapıyor!
Bunu derken tatlıcı ruhsatı vermediklerinin kendisini gaddar olarak görebileceğini ancak bunun bir mantığının olması gerektiğini de söylüyor!
Mantığı neymiş?
Beyoğlu’nun farklılıklarını korumakmış!
Beyoğlu’nun farklılıklarının korunması önemli ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin demografik yapısının korunması önemli değil demek ki?
Diğer taraftan bakıyorsunuz yine AKP’den CHP’ye geçen Sancaktepe Belediyesi’nin yeni başkanı Alper Yeğin’in Türkiye Cumhuriyeti’ne isyan eden ve İngiltere’ye yazdığı mektupla İngiliz’den medet uman Seyit Rıza’yı anıyor!
Ortaya çıkan twitterini hala silmediğine göre demek ki halen aynı düşüncede!
Düşünmesini bırakın böyle bir adam CHP’den belediye başkanı adayı yapılıyor ve seçiliyor!
Atatürk düşmanı, Arap sevici CHP’li belediye başkanları!
Bu mu değişim?
DEM Parti olayına bakalım bir de!
2018’de Terör örgütüne yardım ve propaganda faaliyeti nedeniyle 8 yıl 1 ay 15 gün ceza alan Abdullah Zeydan’ın Van’dan seçimlere girmesine göz yumuldu.
Seçime 2 gün kala Adalet Bakanlığı bu duruma itiraz etti ve seçimi kazanan Zeydan yerine kayyum atandı!
Bu süreçte CHP kalktı hemen Zeydan’a sahip çıktı ve “demokrasi” naraları attı!
Halk iradesine hipotek konuluyor dedi, “milli irade yok sayılıyor” dedi!
Sahip çıktıkları Zeydan PKK’nın Türkiye’yi tükürüğüyle boğacağını falan söylüyordu!
AKP, bir taşla iki kuş vurmuştu!
Van seçimlerini DEM’e karşı kazanamayacak olan AKP, kayyum atayarak CHP’nin DEM’e sahip çıkmasıyla “terörle iş tutuyorlar” propagandası yapıyordu!
CHP’yi teröristlerle aynı yerde konumlandırırken kendisini de terörün karşısında konumlandırıyordu!
Batman’da ise DEM Parti’den belediye başkanı seçilen Gülistan Sönük, Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlüğünü hedef alıyordu:
“Başta Van ve Şırnak’ta, Kürdistan’ın birçok yerinde sivil darbe girişimleri var”
Türkiye Cumhuriyetinin sınırları içerisindeki illeri Kürdistan olarak sayanlara destek verenler, neye destek verdiğinin tam olarak farkında mı acaba?
Zeydan’ın saldırıdan önce Dağlıca Taburunda askeri nasıl tehdit ettiğini görmüyor mu görmezden mi geliyor?
Siz kafanızı çevirdikçe daha da cesaretleniyorlar!
Bakın mesela Tunceli Belediyesi, sosyal medya hesabının adını “Dersim Belediyesi” olarak değiştirdi!
Tepkiler gelince hesabı kapattılar ancak yarın resmileştirme girişimlerine gireceklerini tahmin etmek için uzmanlığa gerek yok!
Mardin’de DEM Partili Ahmet Türk, belediye başkanı seçildi, meclis oylamasında İstiklal Marşı’nın okunmasını reddettiler!
İşlerine geldiklerinde “Çanakkale’de dedelerimiz beraber savaştı” demeyi biliyorlar ama İstiklal Marşı’na tahammülleri yok!
Belediye başkanı seçilen Ahmet Türk’ün “örgüt üyeliğinden” tutuklu yargılanmasına itiraz eden ve tutuksuz yargılanmasını isteyen kimdi dersiniz?
Cumhurun ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli!
Diyarbakır Belediyesi Eş Başkanları Ayşe Serra Bucak Küçük ile Doğan Hatun, Kürtçe tabelalara vergi indirimi uygulayacaklarını açıkladı!
Neymiş?
Bu coğrafyanın zenginliği olan Kürtçenin yaşaması için pozitif bir ayrımcılıkmış!
Kültürel zenginliklerin yaşaması mı yoksa bir nabız yoklaması mı bu?
AKP’nin yaptığı kamuoyu yoklamasını yapıyorlar!
AKP de öyleydi, Türkiye Cumhuriyeti tabelalarını kaldırmadan önce, açılım sürecine başlamadan önce halkın tepki göstereceği her durumda hep aynısını yaptılar!
Kamuoyundan ses gelirse geri adım attılar, ses gelmezse devam!
Bunlara yetinmeyeceklermiş, Kürtçe kent konservatuarları da kuracaklarmış!
Dertleri kültürel zenginlik falan değil!
Nereden mi biliyoruz?
Şuradan!
Baktılar ki buna ses seda çıkaran yok!
Diyarbakır meclisindeki Türk bayrağını da kaldırdılar!
Seçimin üzerinden daha 20 gün geçti, 20 gün!
20 günde bunlara cüret ettiler daha önlerinde 5 yıl daha var.
Gerisini siz düşünün!
“Demokrasi” vurgusuyla bunlara destek verenler, oy uğruna ülkenin elden gitmesine de göz yumduklarının farkında mı?
CHP AKP’nin tuzağına mı düşüyor yoksa bu durum bilinçli bir tercih mi dersiniz?